Eğer bir süredir koşan biriyseniz, mutlaka çevrenizdekilerin şu iki sorusundan biri (belki de her ikisi) size de yöneltilmiştir:
- Neden koşuyorsun?
- Ben nasıl başlayabilirim?
İlk soruya koşucuların vereceği cevap değişse de, ikinci sorunun cevabı nettir. Bu yazımızda birini koşuya nasıl başlatabileceğinize dair adım adım takip edilecek rehberi paylaşıyoruz. Üstelik spor geçmişi olup olmamaları önemli değil, hepsi bir adım atma ile başlıyor.,
1.Adım
Yürüyüşten koşuya geçmek zor bir olay olmak zorunda değildir. Yapmanız gereken ayaklarınızı yerden ayırıp, her bir adımda yere inmektir. Tabi bu form, vücudunuz için stres oluşturan bir olaydır ve stresli/yorucu olan bir etkinlikte, molalar vermek önemlidir.
Bu yüzden koşu ile yürüyüşü birleştirerek uygulamak, kişinin bir koşucuya dönüşmesinde ideal gelişimi sağlamaktadır. Yürüyüş-koşu bileşimi ile sağlıklı ve enerjik hissedeceğinizden emin olabilirsiniz.
2. Adım
Yürüyüş ile koşunun arasındaki temel fark, yerden ayrılıp yere inmektir. Bu da, ne tür bir koruma mekanizmanız olursa olsun, yer ile sizin aranızdaki nesne olan ayakkabıların daha önemli olduğu anlamına gelir. Bu yüzden doğru bir çift ayakkabı sahibi olmak çok önemlidir.
Ayaklarınız, parmak izleriniz kadar eşsiz değillerdir fakat yine de size özellerdir. Ayakkabı seçimi ile ilgili olarak konusunda uzman bir koşu ayakkabısı satan mağaza ile iletişime geçebilirsiniz.
3. Adım
Ne giymeli? Çoğu durumda bir koşu programı, baharda, yazın veya sonbaharda başlar ve dışarıda yapılır. Çoğu zaman koşuya başlamak için ihtiyacınız olan bir şort ve askılı atlet olsa da, Bol kesimli ama rahatlık veren kıyafetler ile vücudunuz koşarken nefes alabilsin.
Böylece, cildinizin kendisini serinletmesine izin vererek daha fazla konfor sağlamış olursunuz. Çoğu yeni koşucu bacaklarını ve kollarını saklamak isteyebilir ancak şortlar ve kısa kollu veya askılı formalar en rahat seçim olacaktır.
4. Adım
Yeni planınızı uygulamaya koymanız için zaman bulabilmek zor olabilir fakat haftada 3 defa 30-45 dakika arası süreyi kendinize ayırmak, gelecek yıllarda kendini çok hoş bir şekilde amorti edebilir.
Yapabileceğiniz en önemli şey, koşu zamanınızı ayırtıp, evdeki takviminize, akıllı telefonunuza veya planlarınızı nereye yazıyorsanız oraya yazıp not almaktır. Bunu bir doktor randevusu gibi ciddiye alın, böylece kaytarmayın. Bir kez olsun bu yeni alışkanlığı edinirseniz, akıcı bir şekilde hayatınıza entegre edeceksiniz.
Bu süreçte birisi size katılmak isterse, onları da buna dahil edin!
5. Adım
Çevreyi ciddiye alın. Bu, havayı ve koşulacak olan ortamı bilip sizi nasıl etkileyeceğini öngörmektir. Eğer bir tepede yaşıyorsanız, koşunuza başlamadan önce aşağı ya da yukarıya kadar yürüyün. Bu mesafe yürümek için fazla uzun ise veya sizi daha düz yerlere götürmüyorsa, daha düz olan bir yere araçla ulaşıp orada başlayabilirsiniz.
Kışın en sıcak saatler, sabah 10 ile öğleden sonra 3 arasındaki zamandır. Soğuk günlerde bu saatleri seçip, yazın sıcak günlerde ise bunun dışındaki saatleri seçin. Hatta sabah çok erken saatte yapılan koşular en iyisidir, ayrı bir huzur da verir. Programınıza uymuyorsa akşam geç saatte de koşabilirsiniz.
6.Adım
Bu noktada koşu öncesi ve sonrasındaki beslenmeniz hayati önem taşımaz, tabi aşırı miktarda yemiyorsanız. Koşunuzdan 1-2 saat önce hiçbir şey yememeye ve koşudan sonra da biraz su içmeye çalışın. Eğer sabah ilk iş olarak koşuyorsanız, kuvvetle muhtemel küçük bir kahvaltı yapmadan evden ayrılabilirsiniz fakat bir şey yeme ihtiyacı hissediyorsanız bir muz veya bir dilim tost ve su hayli yeterli olacaktır.
7.Adım
Yavaş yürüyüp yavaş koşun. Mesafe veya pace konularına henüz girmenize gerek yok. Bütün koşularınız;
- Kesintisiz konuşabileceğiniz
- Hızlı yürüyüşle aynı sürede tamamlayabileceğiniz hızda olmalıdır.
Eğer bu koşullar oluşmuyorsa, fazla hızlı koşuyorsunuzdur. Koşularınızın arasındaki yürüyüşleri çok hızlı yapıyorsanız, kendinize dinlenme fırsatı vermiyorsunuzdur, bu da bütün çalışmayı eklenmiş yorgunluk yüzünden daha zor hale getirir. Eğer yavaş koşu-yavaş yürüyüş ile başlarsanız, her hafta sakatlıktan uzak şekilde gelişme gösterirsiniz.
8.Adım
Sakatlıktan uzak sözünü etmişken, koşu olmayan günleri önemsemeniz gerektiğini hatırlatalım. Yeni etkinliğiniz, bacaklarınızda yorgunluk oluşturacaktır, bu yüzden dinlenmelerine fırsat verin. Eğer koşu günlerinizin arasındaki dinlenme günlerinizde de antrenman yapmayı seçiyorsanız, bu egzersizlerin bacaklarınızı yormayan faaliyetler olduklarından emin olun.